Kim bilir nasıl bir duygudur. Nasıl bir gurur verir insana, hele de havacılık kavramına ve ülkesine aşıksa. Günler hatta aylar sürer kutlamaları. Yaşayamasam da tahmin edebiliyorum Fransızların hissetiklerini.
Hindistan tarafından açılan 126 uçaklık ihaleyi kazandıklarını duyuran Fransız Dassault firması bu haklı gururu yaşatmaya başladı kendi halkına. Toplamda 11 Milyar dolarlık bir satınalma sözleşmesi olacağını duyuran Dassault firması Hintli yetkililerin henüz kesin siparişi vermemesi açısından rakamın değişebileceğinden bahsediyor. Kimi kaynaklara göre 10 milyar dolar olacak sözleşme, kimi kaynaklar ise 20 milyar dolara çıkabileceğinden bahsederken ben “Erken öten horozu keserler“ diyorum. Bakalım Rafale savaş uçağının bu projedeki sonu nasıl olacak. Zira Hintli yetkililer kesin sipariş imzasının altı ay ile bir yıl arası bir süreç sonunda belli olacağını dile getiriyorlar. Daha önce de Birleşik Arap Emirlikleri ve Brezilya`ya Rafale savaş uçağı sattığını duyuran Fransa bir sonuç elde edememişti.
Hindistan`nın satın alımında Dassault Rafale`in en büyük rakibi yine Fransa`nın da içinde payı bulunduğu Eurofighter Typhoon idi. Eurofighter için İngilizlerin devrede olduğunu unutmamak gerekir.
Dassault firması Fransanın çok büyük bir teknoloji şirketi. Katmadeğeri çok yüksek ürünler üreten grupta, medya, gıda, gayrimenkul gibi farklı alanlar da yer alırken, üretim teknolojileri, yazılım teknolojileri, uzay ve havacılık grubun amiral gemileri. Daha önceleride söylediğim gibi Fransız Havacılığının en büyük derdi, Fransız politikacilaridir. Havacılık sektöründe, herkesin bildiği Amerikalı Wright Kardeşlerden önce uçan makineleri yapan Fransızlar, yüzyılı aşan havacılık tecrübeleriyle Fransız politikacıların basiretsiz ve antipatik tutumlarından dolayı, olması gereken yerde olamadılar.
Hindistan`nin yapacağı alıma dönersek, 126 adet Rafale savaş uçağının 18 adedi hazır alım, geri kalan 108 adedi ise Hindistan`da üretilecek. Yapılan görüşmelerde Rafale savaş uçağının ihaleyi ucuz fiyatı ile aldığına vurgu yapılıyor. Bazı kaynaklara göre bu durum Dassault firmasının zararına iken, borsada hemen değer kazan hisseleri bile Dassault firmasının Rafale savaş uçağının bu ilk ve en büyük olacak satışında (tabi kesin imzadan sonra) çok kazanacağını gösteriyor.
Yerli uçak üretimini konuştuğumuz bugünlerde, böyle başarıların ülkemizde de olması için çabalarımızı daha organize ve disiplinli bir şekilde birleştirerek, havacılıkta ürün hedefine doğru yürümeliyiz.
Bundan yıllar önce, çok önce, bugünkü girişimci diye geçinen tüm iş adamlarımızın örnek alması gereken gerçek girişimci, gerçek sanayici ve gerçek havacılık tutkunu, büyük insan Nuri Demirağ`ın ifadeleri ile yazımı bitiriyorum:
“Avrupa’dan, Amerika’dan lisanslar alıp tayyare yapmak kopyacılıktan ibarettir. Demode tipler için lisans verilmektedir. Yeni icat edilenler ise bir sır gibi, büyük bir kıskançlıkla saklanmaktadır. Binaenaleyh kopyacılıkla devam edilirse, demode şeylerle beyhude yere vakit geçilecektir. Şu halde Avrupa ve Amerika’nın son sistem tayyarelerine mukabil, yepyeni bir Türk tipi vücüda getirilmelidir.”
Nuri Demirağ, 1936