İhracatta KOBİ, KOBİ`lerde Havacılığın Önemi

Farklı sepetlere yumurtayı koymak tanımı aslında en basit ifadesidir ihracatın. Bir sepet sizin ülkeniz olduğunda ikinci sepet başka bir ülkeyi sembolize eder ki yaptığınızda yani farklı sepetlere yumurta koyma işlemde ihracat olur. Bu kısa ve basit tanımlama dahi, ihracatın önemini ve stratejisini açıkça ortaya koymaktadır. Geleneksel ifadesi ile  dışa satım , bir ülke içerisinde üretilen ve serbest dolaşımda bulunan malların ve hizmetlerin başka ülkelere satılması anlamına gelen ihracatın önemini, gerek yarattığı yeni pazarlar gerekse de güven oluşturan farklı pazarlar açısından ele almak en önemli parametrelerini oluşturur.

         Değişen dünya ve Türkiye seksenli yıllardan sonra ihracat kavramına daha çok vurgu yapılmasına ve aksiyon alınmasına sebep oldu. Gelişen iletişim ve ulaşım olanakları ihracatın pazarlamasından, satışına, satış sonrasından tekrarına kadar her aşamasına kolaylıklar sunarak, katkı sağlarken, ihracat kavramının karşıtı olan ithalat kavramı da hayatımızda daha çok yer almaya başladı. Gelişmişlik göstergelerinden birisi sayılmaya başlanan ihracat özellikle ülkelerin kriz dönemlerinde can simidi gibi görünmeye başladı. Hükümetler ihracatı teşvik eden uygulamalar geliştirerek, ekonomilerini büyütmeye çalışırken, her zaman olduğu gibi art niyetli kişiler farklı ihracat kavramlarını da literatüre koydu. Hayali ihracatların konuşulduğu günlerden, bugün 500 milyar dolarlar ihracat rakamlarının konuşulduğu günlere geldik.

kobi[1]  

         Globalleşen dünyada, artan ve zorlaşan rekabetin en büyük tetikçisi olan ihracat, diğer taraftan bir çok ithalat ve ithalatçı ülkelerde yarattı. Bazı ülkeler sektörel ihracat yöntemlerini benimseyerek, ihracat ve ithalat dengelerini kurmaya çalışırken, katma değeri yüksek ürünler ihracatı ile ekonomilerini ve kasalarını geliştirdiler. Bu sayede ekonomileri diğer alanlarda yapılan ithalatlardan etkilenmedi. Gelişmişlik ve refah göstergesi olan ihracat, her konu ve kavram da olduğu gibi KOBİ-lerin payları artırılarak yapılanmaya endekslendi. Dünya ölçeğinde ileri ülkeler önce ihracat kavramı oturtarak, ülke ekonomilerine etkisi fazla olması için ihracatı KOBİ-ler düzeyine indirgeyip geliştirildi.

Ülkemizde gerek ihracat gerekse KOBİ-lerin anlam ve önemi son yıllarda anlaşırken, aşağıdaki rakamlar ülkemizdeki KOBİ-lerin ekonomimize katkı durumunu göstermektedir.

TÜİK Sanayi ve Hizmet İstatistiklerine göre Türkiye-deki toplam işletmelerin %99,9-unu KOBİ-ler oluşturmaktadır. 1-9 çalışana sahip mikro ölçekli işletmeler, toplamın %95,62-sini teşkil etmektedir. KOBİ-lerin %82-si hizmetler ve ticaret, %13-ü ise imalat sanayi sektöründe faaliyet göstermektedir.

Ayrıca; KOBİ-ler Türkiye-de*;
• Toplam istihdamın %78-ini
• Toplam katma değerin %55-ini
• Toplam satışların %65,5-ini
• Toplam yatırımların %50-sini
• Toplam ihracatın %59-unu oluşturmaktadır.

Bu tablonun özetini çıkaracak olursak, KOBİ-ler Türkiye Ekonomisinin yaklaşık %80-ini oluşturmaktadır. Ekonomimizde pratik ve gerçek olarak bu kadar büyük bir yere sahip KOBİ-ler, global ekonomideki en büyük etkenlerden biri olan ihracat kavramında daha etkin bir noktaya gelebilmek için katma değeri yüksek sektörlerde üretip, ürünlerini dış pazarlara satmak zorundadır. Katma değeri en yüksek sektörlerin başında ise hiç şüphesiz havacılık sanayisi gelmektedir.

Ülkemiz sanayicilerinin en pratik hesap ve kabul yöntemlerinden yola çıkarak Havacılık Sanayisinin katma değerini hesaplamak için çok basit bir yöntem kullanalım.

Mevcut bir yolcu uçağının %50 oranından fazlasının alüminyum malzeme olduğunu mantığı ile, 1 kg alüminyum fiyatının ortalama 10 dolar olduğu belirtelim. Bir yolcu uçağının satış fiyatı ve ağırlığı oranını hesaplayarak bir uçağın kilosunun 2.000 dolar olduğunu söyleyebiliriz! 10 dolarlık Alüminyum malzemenin uçağa dönüşürken kilosunun 2.000 dolar olması bize havacılık sanayisindeki katma değeri gösteren ilginç bir örnek olacaktır.

Diğer taraftan, maalesef ülkemizde havacılıktan bahsedilirken akla ilk olarak (genelde sadece) havayolları gelmektedir. Halbuki satırlardır anlatmaya çalıştığım ihracatın adeta düşmanı olan ithalatı besleyen en büyük sektörlerden birisi olan havayolları bizim gibi uçak üreticisi olmayan ülkelerin bütçe açığını büyütür. Bir çok sebebe bu sebebi de katarak,

kobi1[1]

         YÜKSEK SESLE İFADE EDİYORUM, İHRACATTA KOBİLER İLE HAVACILIK SANAYİSİNDEKİ PAYIMIZI ARTIRMALIYIZ!
Çok uzun ve analitik çalışmalara konu olabilecek ihracat, KOBİ ve havacılık, konularını bir yazıda ele almaya çalışmak bu üçlü hakkında sadece bir cümle kurmak kadar kısa olacağından, yöntem ve çözüm konularını daha sonra ele alacağım. Ülkemizin ihracat rakamlarına bakacak olursak, 2011 İhracat rakamlarını dört ana kategoride toparlayarak değerlendirebiliriz**:

I.TARIM 18 Milyar Dolar
II.SANAYİ 112 Milyar Dolar
III.MADENCİLİK 4 Milyar Dolar
IV.İhracatçı Birlikleri Kaydından Muaf İhracat 1 Milyar Dolar
TOPLAM 135 Milyar Dolar

Bu ihracat verileri altında Havacılık Sanayisi ihracat rakamlarına baktığımızda ise yaklaşık 250 milyon dolarlık bir değer görmekteyiz***.

Havacılık Sanayisi Türkiye-de*;
• Toplam ihracatın %0,185-ini
• Toplam Sanayi ihracatının %0,223-ünü oluşturmaktadır.

Bu havacılık sanayisi ve ihracat rakamlarını değerlendirdiğimiz tablodaki KOBİ-lerin yeri ise yine binde oranlardadır. Yani 250 Milyon Dolarlık yıllık Havacılık Sanayisi ihracatını da büyük ölçekli firmalar gerçekleştirmektedir. Bu arada ihracat yapılan ürünlerin üretimi ve yatırımı için yapılan ithalatı da değerlendirip  NET İHRACAT  rakamları tartışmasını yine başka bir bahara bırakıyorum.

Çok kısa bir sürede, 500 milyar dolar gibi çok ciddi bir ihracat rakamına ulaşmak hatta  NET İHRACAT  rakamı şeklinde ulaşmak istiyorsak, ihracatta KOBİ-lere, KOBİ-lerde başta havacılık sanayisi olmak üzere katma değeri yüksek sektörlere önem vermek zorundayız.

*TÜİK Sanayi ve Hizmet İstatistikleri,
**TIM Verileri
**SSM Verisi
                             

Hakkında:

Yazıları listele:

Yoruma kapalı